Mimari Projeler

Endonezya da Konsept bir Restoran Projesi “Shell Restaurant” Kapılarını açtı.

Farklı bir tasarım anlayışıyla tasarlanan "Kabuk Çatı" formuyla dikkat çeken "Shell Restaurant" projesini inceliyoruz.

Shell Restaurant, Bali’nin Nusa Penida adasında, Diamond Beach kayalıklarının zirvesinde konumlanan Intaaya Retreat’in ayrılmaz bir parçası. Pablo Luna Studio’nun imzasını taşıyan bu proje, doğaya saygılı bir yaklaşım sergileyerek, çevresiyle kusursuz bir uyum içinde tasarlandı.

Proje Detayları


shell restoran projesi


Proje Konusu: Restoran

Mimar: Pablo Luna Studio

Alan: 265 m²

Yıl: 2024

Fotoğraflar: StudioSZ Photo / Justin Szeremeta




Kabuk Formunda Organik Bir Mimari


Intaaya Retreat’in genel tasarım dili okyanustan ve deniz canlılarından ilham alıyor. Shell Restaurant için ise doğrudan deniz kabuklarının yapısı ve dalga hareketleri referans alınarak organik ve davetkar bir mekan yaratılmış. Yapının arka kısmında, zeminden doğal bir şekilde yükseliyormuş hissi veren eğrisel sarı Petung bambu çatısı, kabukların iskelet yapısını çağrıştırıyor. Çatı, tamamen Dendrocalamus asper bambusundan yapılmış 13 taşıyıcı makastan oluşuyor ve bu makaslar, farklı yüksekliklerde dizilerek organik formun temelini oluşturuyor. El işçiliğiyle dokunan bambu çatı yüzeyi, ahşap kiremitlerle tamamlanarak malzemenin doğallığını koruyor.

Çatının ön kısmına doğru ilerledikçe, çelik sütunlarla desteklenen ağaç benzeri bambu kolonlar devreye giriyor. Bu kolonlar, hem yapının taşıyıcı sistemine katkıda bulunuyor hem de doğal ışığın iç mekana süzülmesini sağlayarak gün ışığını verimli kullanıyor, yapay aydınlatma ihtiyacını minimize ediyor.

Proje Çizimleri


Shell Restaurant’ın proje çizimleri, organik formunu ve sürdürülebilir tasarım ilkelerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Zemin kat planı, mekansal akışın nasıl kurgulandığını ve iç mekanın açıklıklarını gösterirken, ön cephe çizimi, ağaç benzeri bambu kolonların ve çelik desteklerin yapıya nasıl entegre edildiğini vurguluyor.

mimari restoran görünüş çizimi

Kesit çizimleri, eğrisel bambu makasların yükselerek okyanusa doğru açılan dinamik formunu açıklarken, isometrik perspektiflerde, el işçiliğiyle dokunan bambu çatının ve ahşap detayların nasıl birleştiği detaylandırılmış. Yapının taşıyıcı sistemi ve malzeme ilişkisini anlamak için bu çizimler, projenin bütüncül tasarım yaklaşımını gözler önüne seriyor.

İç Mekanda Akıcılık ve Adaptasyon


Girişten itibaren, yapı hem dikeyde hem yatayda kademeli olarak genişliyor. Bu, kullanıcıları mekanda organik bir akış içinde yönlendirirken, taşıyıcı makasların aralıkları ve ön kolonların yüksekliği giderek artarak, bir tür mekansal gerilim yaratıyor. Trussların eğrisel formu, okyanus ufkuna yönelerek ziyaretçiye adeta doğal bir perspektif çiziyor.

Bambu taşıyıcı sistemin en büyük avantajlarından biri, iç mekanda herhangi bir ara desteğe gerek kalmadan geniş ve açık bir hacim sunması. Bu sayede, kullanıcıların birbirleriyle ve çevredeki doğal alanla kurduğu etkileşim en üst seviyeye çıkarılmış. Ön cephede yer alan ağaç formundaki kolonlar ise, yapının ritmini güçlendirerek mimari dili pekiştiriyor ve doğayla kurduğu bilinçli bağın altını çiziyor.

Shell Restaurant, Intaaya Retreat’in sürdürülebilir tasarım felsefesini birebir yansıtan bir yapı. Yerel malzeme kullanımı, çevreye duyarlı yapım teknikleri ve fonksiyonellik ile estetiği harmanlayan yaklaşımı sayesinde, doğal ortamına kusursuz bir şekilde entegre olmuş.

Mimarlık ve Dekorasyon alanındaki tüm makale yazılarımı Mimari Tasarımlar sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir