Ödülün amacı, mimarlık alanında olağanüstü başarı gösteren ve eserleriyle insanlığa önemli katkılar sağlayan yaşayan bir mimarı onurlandırmaktır. Pritzker ailesi, mimarlığın kültürel ve toplumsal etkisini vurgulamak ve bu alandaki üstün başarıları ödüllendirmek için bu ödülü oluşturmuştur.
2024 yıllarında bu ödülü kazanan Riken Yamamoto’nun ödülü aldıktan sonra sonra Mimar Ofisleri içerisinde çekip paylaştığı bir fotoğrafla başlayalım.. 👍
Pritzker Ödülü, mimarlık alanındaki en prestijli ödüldür ve yaşam boyu eserleriyle insanlığa önemli katkılarda bulunan bir mimara verilir.
Bu yazımda sizlerle 2025 Yılı – Pritzker Ödülünü kazanan Japon Mimar Riken Yamamoto’nun bu ödülü kazanmasını sağlayan projelerine sırasıyla göz atacağız ve Bu ünlü mimar’ın yaşantısı hakkında çok güzel bilgiler paylaşacağım. Hadi gelin başlayalım. 🎈
Üniversite Projesi / Koshigaya, Japonya
Japonya’nın Koshigaya kentindeki Saitama Prefektörlük Üniversitesi hemşirelik ve sağlık bilimleri projesine imza. Dokuz bina teraslar ve yürüyüş yollarıyla birbirine bağlantıları olarak konsept proje çalışmasıdır.
Yamamoto, çocukken yaşadığı zorlukları hatırlıyor;
Babamın Tokyo’da yaşayacak kadar hiç bir şeyi yoktu. o yüzden kendi evini yaptı. Tokyo, Amerikalıların bombalarından sonra yok oldu. ahşaplardan yaptığı 2 katlı, çok küçük yıkıntılardan oluşan bir ahşap evde yaşıyorduk.
Yamamoto henüz 4 yaşındayken babası vefat etti. Ailesi, annesinin memleketi Yokohama’ya taşındı ve annesi burada kendine bir eczanesini açtı. Savaş sonrası Japonya’nın yeniden inşasına tanıklık ettiği çocukluğu, mimarlık ile toplum arasındaki ilişkiye tanık olması ve Mimarlığa adım atmasını sağladı.
Pangyo Evleri / Güney Kore
Japon mimarın tasarladığı binalar basit ve ekonomiktir.
Bir binanın işlevi ne olursa olsun, hepsinin arazisinden geçişe izin vermeli, komşu arazileri birleştirmeli ve komşu toprak sahiplerinin bir bütün içerisinde yaşaması gerektiğine inanmaktadır.
Bu sadece bir söz ile kalmamış, yukarıda sizlerle paylaştığım Üniversite projesinde gördüğümüz gibi “Pangyo Evleri” adı altında tasarları Villa Projeleri ile gelecekteki tüm projelerini aynı konsept ve inanış içerisinde çizmiştir.
Yokosuka Sanat Müzesi
Riken Yamamoto’nun iç mekan ile dış mekan arasındaki dengeyi nasıl başarıyla sağladığının mükemmel bir örneğidir. Müze, kuzeyde denize bakacak şekilde konumlanmış olup, diğer taraflarda dağlarla çevrilidir.
Müzenin çoğu yer altına inşa edilmiştir, böylece yapı manzarayla uyum içinde yer alır. Çatının ve duvarın çift cidarlı yapısı, dış kısmında cam levha ve iç kısmında demir levha kullanılarak, sergi ve koleksiyon alanını kapsar ve aynı zamanda güneş ışığını kontrol etmeye yarayan bir sistem olarak işlev görüyor.
İtfaiye İstasyonu / Hiroşima
Hiroşima’daki şeffaf itfaiye binası, çocuklar için oldukça popüler bir yapıdır. Cam panellerle kaplanan bu bina, dışarıdan itfaiyecilerin eğitimini izlendiğini biliyor muydunuz? Bende bilmiyordum, öğrendim. 😀
Hiroşima İtfaiye İstasyonu (2000 yılı), departmanın iç işleyişini ortaya çıkarmak için şeffaf panjurlu cam cephe ile tasarlandı. Proje içerisinde yer alan tüm birimler merkezide yer alan atriyum etrafında birleşiyor.
Proje içerisinde hiç bir duvar elemanı bulunmuyor. Yapı kendi içerisinde Cam bölmeler ile oluşturulmuştur.
Riken Yamamoto’nun Dediği gibi;
Benzer içerikli makale yazılarım için Mimari Eserler kategorimizi ziyaret edebilirsiniz. 🎈