Bir projeyi çizen sensindir, ama o projeyi hayata geçiren de batıran da genelde müşterinin talepleri olur.
Yıllardır mimarlık yapıyorum ve şunu net öğrendim: İşin teknik kısmı bir yana, asıl mesele insanlarla uğraşmak. “pislikmimar.com” olarak, mimarlıkta hayatta kalmanın yollarını, özellikle de müşterilerle baş etme sanatını sizin için derledim. Buyurun, sahaya iniyoruz!
1) Beklentileri Baştan Netleştirin
Mimarlıkta en büyük tuzak, müşterinin kafasındakiyle senin çizdiğinin uyuşmaması.
Bir keresinde, “Minimal bir ev” isteyen bir adamla anlaştık. Ben sade, düz çizgilerle bir tasarım sundum, o ise “Niye jakuzi yok?” diye isyan etti. Meğer minimalizm onun için “az eşya, çok lüks” demekmiş.
İlk görüşmede ne istediğini iyice anlamazsan, mimarlık maceran revizyon cehennemine döner.
Çözüm: Soru sor, not al, hatta mümkünse bir moodboard iste.
2) “Her Şeyi Biliyorum”culara Karşı Sabırlı Olun
Mimarlık müşterilerinin yarısı, Google’dan iki makale okuyup uzman kesilir. “Bu kolon gereksiz”, “Beton yerine ahşap kullansak?”, “Duvarı şöyle yapsak çökmez herhalde” gibi cümleler duymaya alışıksındır.
Bir müşterim, “Pinterest’te gördüm, bunu yaparsın” diyerek bana 2 katlı bir villanın çatısına sonsuzluk havuzu çizdirdi. Statik hesapları anlatırken sesim kısıldı, ama pes etmedim. Gerçi Statik Proje ile bizim direkt olarak bağlantımız yoktur. Mühendislik alanında hesap kitap işi…
Sabırla açıklayın, teknik terimlerle boğmayın; yoksa o kolon bir gün gerçekten kalkar, ev de üstüne çöker.
Gerçi çatı katında havuz’un ne işi var? bahçe dururken..
3) Bütçe Konusunu Ezip Geçmeyin
Mimarlıkta para konuşmak her zaman en zor kısım.
“30 bine villa çizimini yaparız, değil mi?” diye gelen müşterilerle dolup taşıyor bu sektör. Mimari Proje Çizim fiyatları değişken olsa da standart fiyatların altına düşmemek gerek.
Bir keresinde, kısıtlı bütçeyle modern bir ev isteyen bir aileyle çalıştım. Tasarımı sundum, “E bu çok pahalı!” dediler. Haklıydılar, ama cam cepheler, ithal taşlar onların talebiydi. Çözüm: Baştan bütçeyi sor, ona göre seçenek sun. Mimarlık, hayal satmak değil, gerçekçi bir yol haritası çizmek.
4) Değişiklik Taleplerine Hazırlıklı Olun
Mimarlık projelerinde hiçbir şey ilk planda kalmaz.
- “Şu duvarı kaldıralım”,
- “Balkonu büyütelim”,
- “Rengi değiştirelim” gibi talepler, inşaat ortasında bile gelir.
Bir müşterim, evin temelini attıktan sonra “Aslında mutfak doğuya baksın” dedi. O noktada duvara çekiçle dalsam daha hızlı çözerdim!
Tavsiyem: Esnek ol, ama sınır koy.
Her değişikliğin zaman ve para demek olduğunu nazikçe hatırlat.
5) İletişimi Koparmayın
Mimarlıkta en büyük hata, müşteriyi sürecin dışında bırakmak.
Proje ilerlerken haber vermezsen, şantiyede bir sürprizle karşılaşır ve “Ben bunu istememiştim!” diye ortalığı inletir.
Bir keresinde, şantiyede ustalarla anlaşmazlık yaşadım, duvar rengi yanlış boyandı. Müşteriye söylemedim, “Düzeltiriz” dedim. Ama o gelip görünce kıyamet koptu.
Çözüm basit: Her adımı paylaş, kötü haberi bile erkenden ver. Mimarlık, biraz da diplomasi demek.
Mimarlıkta hayatta kalmak istiyorsanız, müşterilerle dans etmeyi öğrenmelisiniz.
Onların hayallerini alıp, sizin gerçekçiliğinizle harmanlayacaksınız. “pislikmimar.com”da biz bunu yapmaya çalışıyoruz:
Hem dürüstüz, hem de bu işin kaosundan keyif alıyoruz. Sizce mimarlıkta müşterilerle baş etmenin en iyi yolu ne? Deneyimlerinizi paylaşın, belki bir gün bu rehberi birlikte genişletiriz!
